Sevgili dünürlerimiz bizleri cok güzel agirladilar, cevrenin ve insanlarin samiyeti bizleri mutlu etti ve daha cok kalabilmek icin bir aparti kiralayip orada konakladik.
Her gece Akcay carsisini deniz sahilini dünürlerimiz ile gezdik. Cocuklar, dünürlerin akarabalarinin cocuklari ile kaynasti. Deniz temiz ve berrak hava istedigimiz gibi sicak idi.
Asagidaki Sarikizin efsanesini sizler icin netden buldum, hos anitin yaninda da koca bir levhada efsane yaziliydi ama onu resimlemedigim icin netden buldugum bu yaziyi ve cektigim birkac resimi sizlerle paylasiyorum.
Ayrica Akcay belediyesinin düzenlemis oldugu Akcay Kültür ve Turizim senliginide ayni zamanda görmek nasip oldu ve ilk gece gelen Deniz Seki ve 3. ve son gece Emel Müftüoglunun acik hava konserini de zevkle izledik.
Gecelegin fotolar cok güzel cikmadiysada yayinlamak istedim.
SARIKIZ EFSANESİ
Marmara ve Ege bölgelerini birbirinden ayıran ve genç dağlar grubuna giren Kazdağları'nın en yüksek tepesine Sarıkız Tepesi adı verilmektedir. Bu tepenin adı hakkında pek çok efsane anlatılmaktadır.
Çok eski zamanlarda Güre köyünde çok güzel bir kız varmış. Bu kızı köyün bütün gençleri sever ve evlenmek isterlermiş. Adı Sarıkız olan bu güzel kızın babası ise bin bir zahmetle büyüttüğü kızını, talip olan gençlerin hiç birine vermezmiş. Bunun üzerine gençler Sarıkız'a iftira etmişler. Köylüler de Sarıkız'ın babasına giderek:
"Kızın kötü yola saptı. Ya kızını öldürürsün ya da buralardan çekip gidersin" demişler.
Düşünüp taşınan baba, kızını öldürmeye kıyamaz; ancak köylülerin yüzüne bakabilmek için Sarıkız'ı gözden uzak tutmak gerektiğini düşünür.
Kızını yanına alan baba, Kazdağı'nın zirvesine çıkar ve güttükleri kazlarla birlikte kızını bırakıp geri döner. "Kurt kuş yerse de gözüm görmesin, yaşarsa da herkesten gizli yaşasın" demiş.
Kazdağı'nda kalan Sarıkız ölmemiş ve kazlarını gütmeye devam etmiş. Hatta yolunu, izini kaybedenlere yardımcı olmuş. Bu durum kısa zamanda babasının kulağına gitmiş.
Kızının ölmediğini öğrenen baba, Kazdağı'na kızının yanına çıkmış. Dağda kaz çobanlığı yapan Sarıkız, babasını görünce sevinmiş, ona yemek ikram etmiş. Yemek sırasında babası kızından su istemiş. Sarıkız elini uzatarak kilometrelerce aşağıdaki Güre çayından su alarak babasına vermiş. Babası kızının ermiş olduğunu görünce pek sevinmiş.
Sarıkız'ın öldüğü ve bugün kabrinin bulunduğu yere Sarıkız Tepesi, babasının öldüğü yere ise Babatepe veya Kartaltepe adı verilmektedir.
iste bu Efsaneyi siz netden aldim ve bu anitin yaninda yazan öyküde asagi yukari ayniydi, hata olduysa affedin...
6 yorum:
Şimdi iyice meraklandık... Acaba aynı tarihlerde mi oralardaydık... O zaman çok üzülürüz...
Bizler Ağustosun ikinci haftası 5 gün kadar oradaydık... İleriki günlerde sayfalarımızda oralardan da bahsedeceğiz.
Etrafı epeyi dolanmıştık.. Gerçekten güzel yerlerdi...
Sağlıkla dönmenize memnun olduk..
Sağlıcakla kalınız....
Mesajınızı okuyunca az da olsa rahatladık ama zamanı denkleştirememekten dolayı da üzüldük. Biz ayrılmışız siz gelmişsiniz...
Neyse ne yapalım kısmet inşallah gelecek sefer diyelim...
Ailecek içten bol sevgi ve selamlar...
canim seni tebrik ediyorum inanki senin sayfani okudukca yeniliklerine sasip kalmamma elde degil seni kutluyor ve basarilar diliyorum. hannoverli ayse
Selam Aysecigim, cok tesekkürler, güzel yorumun icin. Yeniliklere acik bir bacin var karsinda, görüsmek dilegimle, sevgiler....
Canım maalesef biz ayrılmışız siz gelmişsiniz. Ama güzel yerlerdi, etrafı iyice dolaştık, sizin de tatilinizin güzel geçmesine sevindim.
Canım görüşmek üzere sevgilerimle...
Tatil cok güzel ama birde bitmese:)Iyi vakit gecirmene savindim.Darisi bir dahaki tatile
Sevgiler
Yorum Gönder